Haber
2014-03-22 06:45:44
Sorun Değil, Çözüm Üretiyoruz

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, diğer sendikaların sorunlu bir sendikacılık yaptığını belirterek, “Biz sorumlu sendikacılık yapıyoruz. Onlar millete kazan kaldırmanın derdinde, biz millete kazanım üretmenin peşindeyiz” dedi.

 

Birlik Haber-Sen’in düzenlediği ‘Büyük Türkiye Buluşması’nda konuşan Gündoğdu, “Türkiye’nin içinden geçtiği ve vesayetin hâkim kılınmaya çalışıldığı süreçlerde, paranın veya özlük haklarının hesabı yapılmaz. Kuruş sendikacılığı mı yoksa duruş mu sendikacılığı sorusuna vereceğimiz cevap ‘duruş sendikacılığı’ olmalıdır” şeklinde konuştu.

 

1992 yılında, Mehmet Akif İnan’ın Memur-Sen’in ilk sendikası Eğitim-Bir-Sen ile yola çıktığını ifade eden Gündoğdu, şunları söyledi:

 

“Yıl 1995, Akif İnan konfederasyonu kuruyor. Birlik Haber-Sen de Eğitim-Bir-Sen’den sonra kurulan ikinci sendikamız. Önce İstanbul’da kuruluyor sonra Ankara’ya taşınıyor. Yolculuğuna erken başlayan sendikalarımızdan birisidir. Erken başlaması, sendikal kültürün oluşmasına katkı sağlamalıdır. Mehmet Akif İnan’a Allah rahmet eylesin, ömründe hiç 10 bin üyeyi beraberinde göremedi. O öyle bir temel attı ki, bu temel bugün 800 bin üyeye, bundan sonra da milyonlarca üyeyi bağrına basacak vizyona sahip hale geldi. Bunu duruş sendikacılığı adına söylüyorum. Türkiye’nin içinden geçtiği ve vesayetin hâkim kılınmaya çalışıldığı süreçlerde, paranın veya özlük haklarının hesabı yapılmaz. Kuruş sendikacılığı mı yoksa duruş mu sendikacılığı sorusuna vereceğimiz cevap ‘duruş sendikacılığı’ olmalıdır. Bugün de böyle bir sürecin içerisindeyiz. Altını çizerek söylemek istiyorum, bu ülkenin demokrasi ağacının kökleri ateş almış bir şekilde yanıyorsa, asla dallarında meyve arayışı içerisinde olmayız. Çünkü bugün Suriye’de sendikadan bahsetmek olmaz. Bugün Mısır’da sendika yok. Yunanistan’da yaşanan krizde sendikaların hiçbir anlamının olmadığını gördük. Filistin’de, Gazze’de, Myanmar’da ve bugün Kırım’da ölüme göz yuman Batılı anlayış ortada.”

 

 

Cüzden Değil Vicdan Sendikacılığı

 

Memur-Sen’in, barış ve hakkaniyet temelli yeni bir dünya mücadelesi veren adalet ve merhamet hareketi olduğunu vurgulayan Gündoğdu, “Arakan’da, Doğu Türkistan’da ve Suriye’de zalim yönetimlerin zulmüne maruz kalanlara el uzattık. Mısır’da demokrasiye vurulan darbeye ve özgürlük diyenleri katleden darbecilere karşı Mısır halkının yanında yer aldık. ‘Mısır İçin Direniş, İnsanlık İçin Diriliş’ mitingimizle dünyaya ses ver dedik. Rabia Platformu’nun kuruluşunda ve eylemlerinde sorumluluk almayı, ‘önce insan ve mutlaka insan onuru’ duruşumuzun gereği olarak gördük. Filistin’e ve Gazze’ye olan muhabbetimizi, katil İsrail devletine yönelik lanetimizi her fırsatta dile getirdik. Memur-Sen, kendini cüzdan sendikacılığıyla sınırlamayıp bütün eylem ve söylemlerinde vicdan sendikacılığını ön plana çıkarmıştır” diye konuştu.

 


 

Millete Kazanım Üretmenin Peşindeyiz

 

“Toplu sözleşme masasından önce genel başkanlarımızla birlikte öncelikli hedeflerimizi belirledik” diyen Gündoğdu, şöyle devam etti: “Neydi onlar? En yüksek maaş ile en düşük maaş arasındaki makası daraltmak, çalışırken alınan maaş ile emekli maaşı arasındaki farkı kapatmak, emekli maaşlarını artırmak, emekli ikramiyesini artırmak. Ek ödemede unutulan öğretmen ve akademik personelin mağduriyetini gidermek ve 4/C’li personelin maaşlarını artırmak, kadroya geçirilmelerini sağlamak. Bunlardan ilk dördü için tek yol, taban aylığa zam almaktı. İstediğimiz zammı aldık. Taban aylığa 175 TL, yüzde 17 zam aldık. Bu, şimdiye kadar taban aylığa tek seferde alınan en yüksek zam. 1978’den beri 1027 TL’ye çıkabilen taban aylık şimdi 1.202 TL. Her ay her kamu görevlisinin maaşına 123 TL zam. Emekli maaşlarına yansıması her ay 146 TL. Emekli ikramiyesine yansıması ise, rekor bir rakamla 5,250 TL’dir. Ayrıca, öğretmene 75+75=150 TL ilave zam. 4/C’li bekara 253 TL net, evli ve iki çocuklu 4/C’liye 493 TL net. Diğer sendikalarla aramızdaki fark ortadadır. Onlar sorunlu sendikacılık yapar, biz sorumlu sendikacılık yapıyoruz. Onlar millete kazan kaldırmanın derdinde, biz millete kazanım üretmenin peşindeyiz.”

 


 

İllegal Dinlemelere Sert Göndermeler

 

Konuşmasında hukuksuz dinlemelere tepki gösteren Ahmet Gündoğdu, “Dinlemeler meselesinde birileri telefon açıyor, ‘Başkanım geçmiş olsun, dinlenmişsiniz’ diyor. Bir başka arkadaş arıyor, ‘Başkanım benin adım dinleme listelerinde yok. Bende bir eksiklik mi var’ diye soruyor. Kimisi ise bana telefon açıyor, ‘Başkanım sizi aradım, beni de dinlesinler diye’ tepkisini dile getiriyor. Anlaşılan beni dinlememişler. Dinleselerdi İsrail’e terörist devlet dediğimi duyarlardı.  Beni dinleyeceklerine Allah’ı dinleselerdi, anne ve babanızın evine bile izinsiz girilmemesi gerektiğini bilirlerdi. Hz. Ömer bir gece Medine’de dolaşıyordu. Birden evlerden birinden şarkı sesleri duydu. Hemen duvara tırmanıp içeri girdiğinde hoşlanmadığı bir manzara gördü ve içerideki adama çıkıştı… ‘Ey Allah’ın düşmanı, yaptığın kusuru Allah’ın örteceğini mi zannettin’ diye bağırdı. Adam ise, ‘Ey müminlerin emiri, dur, acele etme. Eğer ben, Allah'a karşı bir bakımdan hata işlediysem, sen üç bakımdan hata işledin. Allah Teala, ‘Birbirinizin gizli hâllerini araştırmayın’ buyurduğu hâlde, sen ayıp araştırdın. Allah, ‘Evlere kapılardan girin!’ buyurduğu hâlde, sen duvara tırmandın. Allah, ‘Ey iman edenler! Kendi evleriniz dışındaki evlere, sahiplerinden izin isteyip onlara selâm vermeden girmeyiniz. Böyle yapmanız sizin için daha münasiptir. Olur ki düşünür, hikmetini anlarsınız’ buyurduğu hâlde, sen evime izinsiz girdin ve üstelik selam da vermedin, diye karşılık verince Hz. Ömer, ‘Eğer ben seni affedersem, sen de beni affeder misin’ diyor. Adam da ‘Evet’ deyince, Hz. Ömer, ‘Affettim’ diyerek evden çıkıp gitti. İşte olay budur. Onun için diyorum ki beni dinleyeceklerine keşke Allah’ı dinleselerdi” ifadelerini kullandı.

 

 

Asla Oyuna Gelmeyeceğiz

 

Paralel devletin ve yolsuzluk iddialarının sonuna kadar üzerine gidilmesini isteyen Gündoğdu, “28 Şubat darbesinin yıldönümünde teşkilatımız Diyarbakır’da bir etkinlik düzenliyor. FEM dershanelerinin müdür ve müdür yardımcıları, bizim arkadaşlara 17 Aralık küresel operasyonuna atıfta bulunarak sözlü sataşmada bulunuyorlar. Bu, açık bir provokatörlük. Asla oyuna gelmeyeceğiz ve provokatörlere dikkat edeceğiz” dedi.

 


 

Mazlumların Sesine Kulak Tıkayamayız

 

Masum Suriyelilerin hayatta kalması için dün olduğu gibi bugün de sorumluluk alarak üzerlerine düşen görevi yerine getirdiklerini kaydeden Gündoğdu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Suriye'de din adamları, yaşanan sıkıntıdan dolayı yiyecek bulamayan yoksullara eşek, köpek ve kedi eti yeme fetvası verdi. Esed rejim güçleri tarafından kuşatılan Şam-Beyt Sahım köyünde yaşayan bir kadının feryadı ise halen yankılanıyor. Batı'dan umudunu kesen Suriyeli bacımız bu sefer insani örgütlere seslenmek yerine hayvan hakları örgütlerine seslenerek 'bizi insan olarak görmüyorsanız, bari hayvan olarak görün' demişti. Bu ne büyük bir utanç, ne büyük bir acı? Biz bu sese kulağımızı tıkayamayız. Bu ses Batı'dan değil ama mazlumların sesi Memur-Sen ailesinden ve onurlu milletimizden karşılık buldu. Suriye'de, başta çocuklar olmak üzere kadın, yaşlı ve hastaların hayata tutunabilmeleri için Memur-Sen olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz.  Geçen ay "Sana İhtiyacım Var" yardım kampanyası kapsamında Memur-Sen olarak, 600 bin TL'yi  İHH’ya Suriye halkının yaralarının sarılması için teslim ettik. Yardımlarımız sürecek.” 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen