Haber
2015-07-31 07:56:24
Teröre karşı sivil inisiyatif

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, terörün ve teröristlerin, çocukların geleceğini karartmasına izin vermeyeceklerini ifade eden Yalçın, asla oyuna gelmeyeceklerini, ülkenin birliğine, refahına ve geleceğine sahip çıkacaklarını söyledi. Yalçın, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ve AB-Türkiye Karma İstişare Komitesi (KİK) üyesi sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı “Teröre karşı sivil inisiyatif” programında konuştu.



 

Geleceğimizin karartılmasına izin vermeyiz

 

Türkiye’nin önemli bir süreçten geçtiğini vurgulayan Yalçın, “Her türlü terör özgürlüklerimizi kısıtlıyor, dikkatlerimizi dağıtıyor ve kaynaklarımızı tüketiyor. Terör ve teröristler herkesin kendi işine huzur içinde odaklanmasını engelliyor ve geleceğimizi karartıyor” dedi.

Terörün ve teröristlerin çocukların geleceğini karartmasına izin vermeyeceklerini belirten Yalçın, asla oyuna gelmeyeceklerini, ülkenin birliğine, refahına ve geleceğine sahip çıkacaklarını kaydederek, “Bugün bu amaçla buradayız” ifadesini kullandı.


 

Terör olaylarına karşı tavrımız ortaktır

 

“Milletimizin acısı, yası ve teröre karşı tavrı ortaktır” diyen Yalçın, “Bu ülkenin kardeşlik iklimine katkı sağlayan sağduyulu sivil toplum örgütleri olarak, teröre, terör örgütlerine ve terör olaylarına karşı ortak tavır sergilemeye devam edeceğiz. Türkiye’nin, milletimizin ve Müslüman coğrafyanın kandan, emperyalizmden, sömürüden, zulüm ve terörden arındırılması için, dün olduğu gibi, bugün de, yarın da sorumluluk almaya hazırız” şeklinde konuştu.

 


 

Buradaki mevcudiyetiniz bizlere birer mesajdır

 

Başbakan Ahmet Davutoğlu ise, silahlı gruplar Türkiye’yi terk edinceye kadar ve DAEŞ terörü Türkiye’ye tehdit olmaktan çıkıncaya kadar operasyonların süreceğini dile getirerek, “Kimse ham hayal görmesin” dedi.

 

AB-Türkiye Karma İstişare Komitesi (KİK) üyesi sivil toplum kuruluşlarının burada bir araya gelerek ortak bir sivil bildiriye imza atmasına büyük önem verdiğini söyleyen Davutoğlu, “Sizin buradaki mevcudiyetiniz bize de mesajdır; devlet adamlarına, siyasi parti liderlerine. ‘Biz nasıl 8 büyük sivil toplum kuruluşu bir araya geldik ve teröre karşı ortak bir deklarasyonda birleştik. Siz de birleşin’ diyorsunuz. Bu haklı talebiniz de Başbakan ve ülkenin en büyük siyasi partisinin genel başkanı olarak söylüyorum, başımızın üzerindedir” diye konuştu.


 

Görevimiz huzuru ikame etmektir

 

“Türkiye’de her şey meşruiyet çizgisi içinde ve milli iradenin bize söylediği yolda ilerlerken, birden demokrasimize, güvenliğimize ve Türkiye’nin geleceğine darbe vurmak isteyen şer odaklarının eş zamanlı olarak harekete geçtiğini gördüklerini” belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:

 

“Şimdi bazıları sanki bütün bu yaşananların arka planını bilmiyormuş gibi hükümetimizi bir erken seçim için bu operasyonları yapmakla suçluyorlar. Bu hepimize yapılan bir suikasttır, bu saldırılar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve bütün 78 milyona yapılan saldırılarıdır.”

 



 

Huzur ve demokrasi operasyonu  

 

Demokrasiyi, kamu düzenini, uluslararası itibarı ve ekonomik kalkınmayı korumak için bu üç ayaklı terör odaklarına karşı eş zamanlı terör operasyonları başlattıklarını dile getiren Davutoğlu, bu operasyonun adına ‘Huzur ve demokrasi operasyonu’ dediklerini, görevlerinin huzuru ikame etmek olduğunu ifade etti. 

 

Ortak açıklama

 

Konuşmaların ardından inisiyatifi oluşturan 8 sivil toplum kuruluşunun temsilcileri ortak açıklama metnini okudular:

 

“Bugün Türkiye’nin dört bir tarafından Ankara’ya geldik. Bizler ülkemizin çalışan ve üreten esnafı, çiftçileri, işçileri, memur ve girişimcileriyiz. Ortak paydamız; demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hayatına saygıdır.

 

Bugün ortak bir kaygımız var. Ülkemiz, yurt içi ve yurtdışı kaynaklı bir terör dalgası ile karşı karşıya. Maalesef menfur terör eylemlerinde çok sayıda vatandaşımızı kaybettik, asker ve polisimizi şehit verdik. Bu ülkenin tüm vatandaşları olarak, bu gelişmelerden büyük elem, üzüntü ve geleceğe yönelik kaygı duyduğumuz için bugün buradayız.

 

Siyaset yapmanın yolu sandıktan geçer. Son seçimlerde, milletimiz, sandığa teveccüh göstererek, büyük bir olgunluk sergilemiştir. Seçimlere katılımın ve yüce Meclisimizde oluşan temsilin yüksekliği, bu olgunluğun en büyük göstergesidir. Açıktır ki, siyaset yapmanın, sorunlarımızı tartışmanın ve gereken çözümleri bulmanın yeri yüce Meclisimizdir.

 

Nedeni ne olursa olsun, terör siyaset yapmanın ahlaki bir yolu olarak kabul edilemez. Bizler bugün Türkiye’nin dört bir tarafından terörü lanetlemek için buradayız.

 

Vatandaşlar olarak, can güvenliğimizin sağlanması ve ülkemizde huzurun tesisi öncelikli talebimizdir.

 

Güvenli bir ülkede yaşamak en doğal hakkımız ve beklentimizdir.

 

Can güvenliği yoksa, düşünce ve ifade özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü yoktur.

 

Can güvenliği yoksa, girişim özgürlüğü de yoktur.

 

Can güvenliği yoksa, esnaf da, işçi de, köylü de, girişimci de, memur da yoktur.

 

Can güvenliği yoksa, çalışma özgürlüğü de yoktur.

 

Bugün, özgürlüklerimizin düşmanı olan terörü lanetleyerek, özgürlüklerimize sahip çıktığımızı göstermek için ve devletimizin yanında olduğumuzu göstermek için buradayız.

 

Burada dikkate edilmesi gereken husus şudur: Her türlü terör özgürlüklerimizi kısıtlıyor.

 

Dikkatlerimizi dağıtıyor ve kaynaklarımızı tüketiyor.

 

Terör ve teröristler herkesin kendi işine huzur içinde odaklanmasını engelliyor, geleceğimizi karartıyor.

 

Terörün ve teröristin çocuklarımızın geleceğini karartmasına izin vermeyeceğiz.

 

Biz bu oyuna gelmeyeceğiz.

 

Ülkemizin birliğine, refahına ve geleceğine sahip çıkacağız.

 

Bugün bu amaçla buradayız.

 

Ülkemizin bütünlüğünü korumak, halkımızın esenliğini sağlamak, güven ve huzuru hukukun içinde kalarak hayata geçirmek devletin görevidir.

 

Açıktır ki, kamu düzenini tesis etmek devletin asli yükümlülüğüdür.

 

Kamu güvenliği olmazsa, üretim olmaz, hizmet olmaz.

 

Kamu güvenliği olmazsa, istihdam olmaz, eğitim olmaz.

 

Kamu güvenliği olmazsa, refah artmaz.

 

Kamu güvenliği olmazsa, çocuklarımız için mutlu bir gelecek tesis edemeyiz.
 

Biz bugün bunun için buradayız.

 

Tüm halkımız gibi bizler de bu artan terör dalgasından üzüntü ve kaygı duyuyoruz.

 

Terör saldırılarının amacının, ülkemizin huzur ve istikrarını bozmak ve toplumda bir korku havası ve kaos ortamı yaratmak olduğunu biliyoruz.

 

Milletimizi ayrıştırarak, ülkemizin huzurunu bozmaya, kaos ve istikrarsızlık ortamı yaratmaya çalışanların oyunlarını boşa çıkarmak için bugün bir aradayız.

 

Bu duygu ve düşüncelerimizi Sayın Başbakanımızla paylaşmak için Türkiye’nin her yerinden bugün Ankara’ya geldik.

 

Bizler, kamu güvenliğinin hukukun içinde kalarak sağlanması amacıyla gerekli bütün önlemlerin alınmasını destekliyoruz.

 

Bu süreçte herkesin daha soğukkanlı ve sağduyulu olması gerektiğine inanıyoruz ve bu çerçevede, üzerimize düşen sorumlulukları istişare etmek için bugün buradayız.

 

Bizler Türkiye-Avrupa Birliği Karma İstişare Komitesi Türkiye Kanadı olarak, yurt çapında örgütlü tüm teşkilatımızla birlikte, ülkemizin her türlü sorununda elimizi taşın altına koyduk.

 

İnsanımız, geleceğimiz, kalkınma hedeflerimiz ve refahımız için özgürlüklerin korunması, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve kamu düzeninin tesisi konusunda üzerimize düşen sorumlulukları gerçekleştirmeye her zaman olduğu gibi hazırız.

 

Bu çerçevede harekete geçiyor, ortak hassasiyetlerimizi paylaşan herkesi ve her kesimi Teröre Karşı Sivil Girişim’e davet ediyoruz.” 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen