Eğitim-Bir-Sen 7. Dönem 1. Teşkilat Eğitim Programı 10. Bölge Toplantısı Bolu, Bartın, Düzce, Karabük, Sakarya, Zonguldak teşkilatlarının katılımıyla Bolu’da; 11. Bölge Toplantısı Bursa, Balıkesir, Bilecik, Çanakkale, Kocaeli, Kütahya, Yalova teşkilatlarının katılımıyla Bursa’da; 12. Bölge Toplantısı İstanbul, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ teşkilatlarının katılımıyla İstanbul’da yapıldı.
Toplantılarda toplu sözleşme süreci, eğitim ve eğitim çalışanlarının gündemi ve sendikal çalışmalar konuşuldu, eğitim programları yapıldı. Şube başkanları, yönetim kurulları, denetleme ve disiplin kurulu üyeleri, ilçe temsilcilik yönetimleri ve kadın komisyonlarının katıldığı toplantılarda konuşan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, çekirdeği çelikleştirmek amacıyla şimdiye kadar pek çok eğitim programı düzenlediklerini belirterek, “Bir yol haritamız, yolculuk hedefimiz var. Bu doğrultuda çalışmalar yapıyor, teşkilat eğitimleri gerçekleştiriyoruz. Biz sadece özlük hakları ve ücret sendikacılığı yapmıyoruz. İnsan hak ve özgürlüklerini esas alan bir sendikayız. Özelde üyelerimizin, eğitim çalışanlarının mali, sosyal ve özlük haklarını, genelde milletimizin ve insanlığın geleceğini dert edinerek sendikacılık yapıyoruz” dedi.
‘İçimize, işimize, dışımıza yolculuk’ şeklinde belirledikleri yol haritasının gereği olarak çalışmalar yaptıklarını, eğitime yatırım yapmaya, teşkilat eğitimine ağırlık vermeye devam ettiklerini kaydeden Yalçın, “Bir yandan çocukları, gençleri geleceğe hazırlamak için emek harcıyor, diğer yandan teşkilat eğitimleriyle sendikal yolculuğumuzun, hak ve özgürlük mücadelemizin temelini güçlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.
Eğitim-Bir-Sen’le başlayan, daha sonra Memur-Sen ve ona bağlı sendikalarla hayat bulan hak aramanın bir erdem, bir sorumluluk, bir zorunluluk olduğu gerçeğinin aynı zamanda sendikacılıkta yeni bir milat, ‘zihinsel bir devrim’ olduğunu vurgulayan Yalçın, şöyle devam etti: “Bir taraftan haksızlıklarla, hukuksuzluklarla, gelir dağılımındaki adaletsizliği oluşturan ve besleyen sistemle mücadele ederken, diğer yandan mevcut kanunlar çerçevesinde üyelerimizin haklarını arama ve koruma kavgamızı sürdürmeye devam ediyoruz. Biz biliyoruz ki, az sayıda bilgili, adanmış insanın öncülüğünde kitleler çağların akışını değiştirir. Öncelikle kendini yetiştirmiş insanlar tarafından yürütülen bir hareketin başarısız olması mümkün değildir.”
Eğitim-Bir-Sen’in yaptığı çalışmalarla eğitim çalışanlarının, kamu görevlilerinin, insanımızın nefes almasını sağlamaya çalışan, değer üretme kapasitesi, çözüm çeşitliliği ve eylem gücü yüksek bir sendika, sivil toplum örgütü olduğunun altını çizen Yalçın, “Karanlık ve kirli oyunların oynandığı dönemlerde, söylem ve eylemlerimizle sivil itaatsizlik örnekleri sergiledik. Zor süreçlerde toplumun demokrasi ve insan hakları okulu hâline geldik. Zihniyet ve medeniyet inşası noktasında büyük roller üstlendik. Hak, emek ve özgürlük mücadelesiyle otuz bir yılı geride bıraktık. Gücümüzü üyelerimizden, milletimizden, hukukun evrensel prensiplerinden, maşeri vicdandan; kuvvetlinin haklı olduğu değil, haklının kuvvetli olduğu prensibinden aldık. 28 Şubat kararlarının çöpe atılması, başörtüsü yasağının sona ermesi, katsayı engelinin kaldırılması, kesintisiz eğitime son verilmesi, Kur’an eğitiminin önündeki engellerin kaldırılması, tek tipleştirme araçlarından Millî Güvenlik dersinin müfredattan çıkarılması, bütün disiplin cezalarına karşı yargı yolunun açılması; hac ve cuma namazı için izin hakkının alınması, nöbet görevine ücret ödenmesi, sınav görev ücretinin artırılması, idari izinli günlerde ek ders ödenmesi, kariyer basamaklarında adım atılması, öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi, sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi gibi temel kazanımlar, örgütlü mücadelemizle elde ettiğimiz yüzlerce hak arasında yer almaktadır. Soylu sendikal mücadelemiz, çalışmalarımız, faaliyetlerimiz, başarılarımız ve kazanımlarımızla; meydanlarda, çalıştaylarda, kurum idari kurullarında ve toplu sözleşmelerde sadece sesimizin değil, sözümüzün de yüksek olduğunu gösterdik. Bütün bu başarılar ve kazanımlar; üyesinden ilçe temsilcisine, yönetim kurulu üyesinden şube başkanına, işyeri temsilcisinden genel başkanına kadar herkesin, hiçbir şey beklemeden ve hiçbir şey istemeden her yerde, her zaman, her hâlde ve hep birlikte çalışmasının ürünüdür” şeklinde konuştu.
Ali Yalçın, Türkiye’nin özüne dönme, kökleri üzerinde yeniyi inşa etme iradesini ortaya koyduğu bir dönemde, dün yapılanların üzerine bugünün yapılması gerekenlerini koymak gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Önemli bir eşikteyiz. Bu eşiğin aşılabilmesi için katma değer üretmesi gereken alanlar; eğitim, kültür, kamu yönetimi, kamu hizmeti ve kamu personel sistemidir. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun beklentileri karşılayacak bir içerikle yeniden ele alınması, kariyer basamakları sürecinde Anayasa Mahkemesi kararı sonrası gerekli düzenlemelerin yapılması, ücretli öğretmenlik garabetine son verilmesi, sorunlu yönetici atama yönetmeliğinin bir an önce değiştirilmesi, sıra tayinini de içeren kalıcı bir yer değişikliği sisteminin kurulması, eğitimcilere yönelik giderek artan şiddete karşı etkin ve caydırıcı düzenleme yapılması, öğretmen açığının kadrolu olarak kapatılması, ek ders esaslarındaki eşitsizlik ders ücretlerindeki adaletsizliğin giderilmesi, kadroya geçen öğretmenlere yer değişikliği hakkı tanınması, şube müdürlerinin özlük haklarının iyileştirilmesi, yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarının genel idare hizmetleri sınıfına geçirilerek mali haklarının iyileştirilmesi, memur ve hizmetlilerin özlük haklarının geliştirilmesi, okulların bütçe sorununa çözüm bulunması, akademik personelin iş güvencesi başta olmak üzere, özlük haklarında üniversite yönetimlerinin sergilediği keyfîliğin son bulması, idari personelin üniversiteler arası merkezî yer değiştirme yer hakkına kavuşturulması, birinci dereceye yükselen memurlara 3600 ek gösterge verilmesi gibi konularda beklentiler karşılanmalı, gereken adımlar bir an evvel atılmalıdır. Bunun yanı sıra, kamuda hiyerarşinin korunması, çalışma barışını sağlayacak şekilde ücret skalasının yeniden ayarlanması, 8 bin 77 TL’lik ilave ödemenin emekli kamu görevlilerine de yansıtılması gerektiğini bir defa daha ifade ediyor, bu konuda elimizden geleni yaptığımızın bilinmesini istiyorum. Beklentiler karşılanıncaya, sorunlar çözülünceye kadar çalışmalarımız, çabalarımız, mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir.”
İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırıma da değinen Yalçın, “İslam coğrafyalarından yükselen alevler, toz bulutları ve hedef gözetmeyen kan dökücü silahların sesleri arasında yükselen ölüm çığlıklarına, ölümler arkasından seslendirilen ağıtlara son vermenin en önemli ve öncelikli sorumluluğumuz olduğuna inanıyorum. Mücadeleyi, inancımızın, medeniyetimizin verdiği insanlık ufkuyla yürütüyoruz. Eğitim-Bir-Sen’in kurucu değerleri; insanı, insanlığı, erdemi esas almayı kurumsal hedef ve hepimize kişisel görev olarak yüklüyor. Tam da bu yüzden, Suriye’de can pazarının ortasında kalan mazlum ve mağdurlara el uzattık. Kızıl emperyalist ve kapitalist Çin’in Doğu Türkistan’daki soykırım politikasına kör, sağır ve dilsiz olmadık, olmayacağız. ABD’ye ve evangelist tezgâhlara, teröre ve darbecilere verdiği desteğe karşı itirazımızı, isyanımızı haykırmaya devam edeceğiz. Filistin’de/Gazze’de siyonist vahşete, işgale, soykırıma karşı direnişi desteklemekten vazgeçmeyeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Kurum: Memurlarımızın haklarına dair iyileştirmeleri birlikte düşünmekle kalmayacağız, birlikte uygulayacağız
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, İstanbul’da yapılan 7. Dönem 1. Teşkilat Eğitim Programı 12. Bölge Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Daima memurun hak arama mücadelesine destek verdikleri belirten Kurum, “Bakanlık dönemimde nasıl yol arkadaşı olarak birlikte yürüdüysek belediyede de bizim yol arkadaşımız sizler olacaksınız. Çalışanlarımızın, memurlarımızın haklarına dair iyileştirmeleri birlikte düşünmekle kalmayacağız, birlikte uygulayacağız” dedi.
Memurlara yönelik çalışmalarının detaylarını anlatan Kurum, şöyle konuştu: “Göreve geldiğimizde İstanbul’da düzenlediğiniz özel eğitim programlarına tam destek vereceğiz. Okullarımızın temizlik, güvenlik ve bakımında yanınızda olacağız. İstanbul’da yaşayan memurlarımız için toplu ulaşımda iyileştirmelere gideceğiz. Çalışan memurlarımızın evlatları için her mahallemizde 7/24 esasıyla çalışacak kreşler yapacağız. Memurlarımızın, işçilerimizin, emekçi kardeşlerimizin kuracağı kooperatiflere; KİPTAŞ eliyle proje ve yapım gibi teknik destekler vereceğiz. Ev sahibi olmanızı elimizden geldiğince kolaylaştıracağız. İBB’den haksız yere çıkartılan tüm kardeşlerimizi tekrar işe alacağız ve bizim yönetimimizde, hiç kimse haksızlığa uğramayacak.”
AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ise eğitimin, toplumun temel taşlarından biri olduğunu ve bu büyük yapıyı inşa eden eğitimcilerin toplumun en önemli unsurları olduğunu vurgulayarak, eğitim camiasının en köklü yapılarıyla birlikte İstanbul için çalışmaya, üretmeye ve koşturmaya devam edeceklerini dile getirdi.
Toplantılarda Mustafa Bostancı, Hıdır Yıldırım, Mustafa Canıtez, Raşit Eğin, Halit Ortaköy, Ahmet Günenç ve Tarkan Zengin birer sunum yaptılar.